Aşırı konuşmanın kaynaklanabileceği dört akıl sağlığı durumu
Başka birinin konuşmasına izin vermeden ya da sözünü keserek uzun süre boyunca çok konuşmak, uzmanlara göre kaygı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve otizm gibi rekor oranlarda teşhis edilen belirli zihinsel sağlık koşullarının bir işareti olabilir.
Florida’da lisanslı bir terapist olan Dr. Carolyn Rubenstein, yaptığı açıklamada, “Bu iki yönlü bir konuşma değil. Daha çok bir monolog. Başka biriyle konuşuyorsunuz ama diğer kişinin sohbete katkıda bulunmasına izin vermiyorsunuz, dolayısıyla onun araya girme isteklerinin veya ilgilerinin pek farkında değilsiniz.”
“Birçok insan aşırı konuştuğunun farkında bile değil ve bir kez farkına vardıklarında bu büyük bir uyanma anı oluyor.” dedi.
Her ne kadar çok konuşmak tek başına bir akıl sağlığı sorununun göstergesi olmasa da, işte aşırı konuşmaya neden olabilecek dört neden…
1. OTİZM
ABD’de yaklaşık 36 çocuktan birinde gelişimsel engelli otizm spektrum bozukluğu (ASD) var. Otizmli kişiler sıklıkla sosyal iletişim ve etkileşimdeki problemlerin yanı sıra sınırlı veya tekrarlayan davranış ve ilgilere sahip.
Otizmin kesin bir nedeni yoktur ve araştırmalar, bozukluğun erken beyin gelişimini etkileyen genetik ve çevresel etkilerin birleşiminden kaynaklandığını ileri sürüyor.
Her ne kadar çok konuşmak tek başına kişiyi otomatik olarak otizmli yapmasa da, otistik bireylerin sergileyebileceği bir davranış olarak biliniyor.
2. DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk çağında teşhis edilen yaygın bir bozukluktur, ancak son yıllarda yetişkinlerde teşhislerde bir artış görülmüştür.
DEHB’si olan kişiler, diğer belirtilerin yanı sıra sürekli olarak huzursuz olabilir, belirli bir göreve konsantre olamayabilir, aşırı konuşabilir, başkalarının sözünü kesebilir ve dikkati kolayca dağılabilir.
Genellikle DEHB’de, azalmış engellemeyle birlikte dürtüselliğe sahip olma eğilimi vardır. Örneğin, aklınıza gelenleri filtrelemeden söyleyebilirsiniz, böylece aklınıza gelen düşüncelerinizi ağzınızdan kaçırırsınız ve gerisini düşünmezsiniz.
3. ANKSİYETE
Sosyal kaygısı olan herkesin sessiz olduğu veya konuşmaya başlamakta zorlandığı yaygın bir yanılgı. Dr. Rubenstein, aşırı konuşmanın bu durumun ortak bir özelliği olduğunu söyledi.
“Çoğu zaman sessizlikle ilgili çok fazla kaygıya sahip olma eğilimi vardır. İnsanlar sessizlikle uğraşmamak için konuşacaklar. Bu sinirsel enerji gerçekten konuşarak dağıtılıyor.”
“Kaygının ayırt edici özelliği, düşüncelerin hızla değişmesidir. Kafanızda yarışan düşünceler var ve bunlar aşırı konuşma olarak geri geliyor.” diye belirtti.
4. BİPOLAR BOZUKLUK
Bipolar bozukluk (BPD), depresyondan maniye kadar aşırı ruh hali değişimlerine neden olan bir zihinsel sağlık durumudur.
Yedi milyon Amerikalıyı etkileyen bipolar bozukluğu olan kişiler, daha fazla uyumak veya yürüyüş yapmak gibi küçük değişikliklerle çözülemeyen dalgalanmalar yaşıyor.
Manik bir dönem sırasında hastalar kendilerini neşeli, kontrol edilemeyecek derecede heyecanlı, kendinden emin, dikkati kolayca dağılabilen ve asabi hissedebilirler.
Ayrıca normalden daha aktif olabilirler, çok hızlı konuşabilirler, başkalarına karşı çok arkadaş canlısı olabilirler, uygunsuz veya karakterlerine aykırı davranabilirler ve çok az uyuyabilirler.